Cesare ile O-Parkur Üzerine

Merhabalar,

Aşağıda okuyacaklarınız,  kıdemli o-dostumuz Cesare’nin 02 Nisan 2016’da ODTÜ’deki söyleşisi boyunca paylaştıkları üzerine aldığım notlara dayanıyor. İlk başlarken farkında değildim ama bir blog için oldukça uzun bir yazı ortaya çıktı. Bu nedenle, yazıyı kolay okunabilirlik sağlayabilmek için üç bölüme ayırdım. 

Üçüncü Bölüm: Cesare ile Parkur Planlama Üzerine

Yazının ilk iki bölümünü Nisan-Mayıs 2016’da yayınlamışken, bu son bölüm çeşitli nedenlerle Ocak 2017’ye kaldı. Geç olsun, güç olmasın.

Bir de başlarken şunu yazayım. Aşağıda paylaşacaklarım, parkur planlama üzerine olmakla birlikte… söyleşimizin içerisinde kendi aramızda konuştuğumuz sınırlı bir içeriğe dayanıyor. IOF*, BOF** ve OUSA’nın*** veya diğer federasyonların bu konuda hazırlamış oldukları rehberlerden bağımsız, daha çok işin temel fikrine odaklanan bir kapsama sahip. Bu federasyonların rehberlerine en aşağıdaki bağlantılardan veya Kaynakça‘dan ulaşabilirsiniz. 

Evet, devam etmem gerekirse… Değerli dostumuz Cesare’nin söyleşisinde aldığım notların üçüncü ve son ana başlığını O-Parkur ya da parkur planlama konusu oluşturuyor. Bu konuda yazılıp çizilecek çok ayrıntı var ve açıkçası bu işin hala öğrencisiyim. Konuyu mümkün olduğunca Cesare’nin çizdiği çizgide tutmaya çalışacağım: o-planlayıcı ve o-koşucu arasındaki çekişme.

O zaman şu soruların cevaplarını bir düşünelim: Bulmaca size kolay geldiyse, çözüme ulaşmış olmak sizi tatmin eder mi? Yarışlarda veya antrenmanda kolay bir harita koştuğunuzda gerçekten de keyif alıyor musunuz?

Temelde o-parkurla ilgili ana mesele şu: Planlanan parkurun, içerdiği bulmacanın, o-koşucuyu her yönden zorlaması, hata yaptıracak tuzaklarla çevrelemesi ve parkur tamamlandığında o-koşucuya “parkurdan ve yaptığım işten tatmin oldum” dedirtebilmesi beklenir.

O-Parkur

Peki öyleyse, bütün hedefleri gizleyelim. Olur mu?

Doğruluğuna sonuna kadar katıldığım şu tanımı hatırlatmak istiyorum: Parkur aranacak kontrol noktalarından (gizlenmiş hedeflerden) değil, rota seçilerek koşulacak ve yön-yol bulunacak ayaklardan meydana geliyor.

Dolayısıyla, orienteering parkuru bir navigasyon bulmacasıdır.

O-Parkur Planlamak: Genel Yaklaşım

Cesare’nin ifadesine göre, böyle bir bulmacalı parkuru planlamak aslında birbirinden farklı özelliklerde ayakları, başlangıçtan bitişe, bir bütün olarak görerek ve tek bir akış olarak planlamaktır.

Konuşmasının bütününe baktığımda, aşağıda özetlemeye çalıştığım rehber açıklamalarına mümkün olduğunca uyulmasını tavsiye etmişti.

O-Planlamacıya Notlar ve Tavsiyeler:

  • Ayaklar arasındaki farklılıklar, ayakların kısa veya uzun olmasından, ince veya kaba orienteering gerektirmesinden, farklı zeminlerden veya eğimlerden, vb kaynaklanabilir.
  • Her ayak o-koşucunun birden fazla yeteneğini test eder.
  • Test edilen yetenekler ayaktan ayağa değişmelidir.
  • Her ayak, mümkün olduğunca, iki veya daha fazla alternatif rota sunmalıdır.
  • Bu alternatif rotalar koşucunun farklı özelliklerine hitap etmelidir ki koşucu kendi üstünlüklerini göz önünde tutarak bir seçim yapabilsin.
  • Ayakların yönü her seferinde değişmelidir. Haritanın koşucunun önünde ve kafasında sürekli dönüyor olması önemli bir zorluk içerir.
  • Parkurun bir bütün olarak, yer aldığı kategorideki koşuculardan beklenen özellikleri zorlayabilir olması gereklidir. Başka bir deyişle, kategoride beklenen özelliklere sahip hiç bir koşucu:
    • ne parkuru çok zor bularak vazgeçmelidir,
    • ne de çok kolay bularak hatasız bitirmelidir.

Örnek Ayaklar

Bu yazının yorumsuz iki örneği olacak… alternatif rotaları görebilecek misiniz? Hangi rota, hangi özelliklerdeki koşucu için daha hızlı olacaktır?

Bu arada, her iki ayağı da 2015 Route-To-Christmass’tan aldım. Siteyi ziyaret edip seçilen farklı rotalara göz atabilirsiniz.

Venedik, İtalya – Şehirde Sprit-O:

veniceorienteeringmeeting_h21e_4_blankLahti, Finlandiya – Gece Orta Mesafe:

finnishchampionshipsnight_w21e_5_blank

Ek Bilgiler:

3 comments

Yorum bırakın